ÜNİVERSİTEMİZ KKTC CUMHURBAŞKANI DR. ERSİN TATAR’A FAHRİ DOKTORA TEVCİH ETTİ

Üniversitemiz tarafından alanında gerçekleştirdiği üstün nitelikli çalışmalarıyla ülkemiz ve dünya için değer üreterek bilim dünyasına katkı ve ilham veren KKTC Cumhurbaşkanı Dr. Ersin Tatar’a fahri doktora tevcih edildi. Üniversitemizde gerçekleşitilen fahri doktora törenine; KKTC Cumhurbaşkanlığı Yaveri Binbaşı Hamit Soybir, KKTC Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Fatma Arşehit Soykan, Muş eski Milletvekili, Gelecek Partisi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Alaattin Fırat, Müsiad Ankara Şube Başkanı Hasan Fehmi Yılmaz katılım sağladı. Fahri doktora tevcihini Üniversitemiz Mütevelli Heyet Başkanı Orhan Aydın’dan alan KKTC Cumhurbaşkanı Dr. Ersin Tatar Kıbrıs Türkü’nün Ada’da Varoluş Mücadelesi ve Doğu Akdeniz’deki Haklarımızdan bahsetti. “Her Türk Hayatında Bir Kez Olsun Kıbrıs'ı Ziyaret Etmelidir” Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Rektörümüze, OSTİM Teknik Üniversitesi Mütevelli Heyetine böyle bir kararı aldıkları için, böyle bir onurla beni anladıkları için yürekten teşekkür ediyorum diyerek sözlerine başlayan Dr. Ersin Tatar, Fahri Doktora Ünvanı ile Kuzey Kıbrıs Türk milletine verilen önem ve bizlerin yaptığı çalışmaların ne kadar değerli ve kıymetli olduğunun ifade edilmesi benim için elbette büyük bir gurur, büyük bir övünç kaynağıdır dedi. Kıbrıs’ın Osmanlı egemenliğine girişi ve Kıbrıs tarihine değinen Tatar, her Türk hayatında bir kez olsun Kıbrıs'ı ziyaret etmelidir dedi. Sayın Tatar, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde, çeşitli üniversitelerinde, çeşitli kurum ve kuruluşlarında konferanslara katılarak sohbetlere katılarak sivil toplum örgütlerinin çalışmalara katılarak Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki bağları daha da güçlendirmek, yeni neslin, gençlerin birbirlerini daha iyi tanımaları, ideolojik olarak kültür olarak aynı milletin soyundan gelen insanlarımızın kaynaşması için büyük çaba sarf ediyoruz dedi. “Bizler için Türkiye'nin ve Türk Ordusunun Kıbrıs'taki fedakarlıkları, Kıbrıs'taki büyük özverisi çok önemlidir. Çünkü bu büyük davanın yürütülmesinde Osmanlı döneminde başlayan İngiliz sömürgelerinden, Yunanlıların Kıbrıs saldırılarına kadar gerçekleşen olaylarda Türk askerinin her zaman Kıbrıs Türk’ünün yanında olmuştur. Bu durum mücadele yıllarında bizleri hayata bağlayan, bizler için bir yaşam kaynağı olan gelişmelerdir.” şeklinde ifade eden Sayın Tatar, “Büyük Taarruz’un 100. yılında Atatürk'ümüzün ve silah arkadaşlarının tüm işgalcilere karşı verdiği o mücadele ile Anadolu'yu tekrar 30 Ağustos 1922'de bir Türk yurdu olarak tespit etmeleri bütün dünyadaki mazlum milletler tarafından, mazlum halklar tarafından büyük bir cesaretle izlenir. Bütün bu kahramanlıkların, işgalcilere karşı verilen mücadele bize de büyük bir ilham ve güç kaynağı oldu.” dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren yaşanan tarihsel olaylara, Yunan kuşatmalarına, yaşanan acı kayıplara değinen Sayın Tatar, “bundan 50 yıl önce bunları görmek zordu ancak son gelişmelerle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bir devlet olarak tanınır veya tanınmaz olsa da önemli olan şudur ki; bu devletin toprağı var, ayrı bir halkı var, ayrı bir yönetimi var, ayrı demokrasisi var, Türkiye Cumhuriyeti ile resmi ilişkileri var. Dolayısıyla bütün bunlar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bir devlet olarak bütün özellikleri ile devletler hukukuna göre, uluslararası hukuka göre devlet olma statüsüyle Mavi Vatan’a yüzbinlerce kilometre alan kazandırır. Bu milletin daha da güçlü olması için çok önemlidir.” şeklinde vurguladı. “Maraş Açılımı” Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Çok Şeyler Kazandı” Başbakanlık dönemimde önerisi üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın desteklemesi ile “Maraş Açılımı” Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne çok şeyler kazandırdığını vurgulayan Tatar, “Maraş Açılımı ile turizm potansiyelimiz artmıştır. Bu haliyle bile nostaljik bir marka olarak, 70 yıl önce Doğu Akdeniz'in en güzide turizm merkezi olan Maraş, vakıflara ait topraklardır. Buralar bizim için kadim ve milli topraklardır. Bu topraklar 1571’ den sonra Osmanlı Devleti tarafından yönetilmiş, Osmanlı Devleti tarafından geliştirilmiştir. Biz buralara sahip çıkıyoruz. Bu sebeple Maraş Açılımı hem siyasi, hem ekonomik hem de turizm bakımından çok isabetli bir gelişmeydi.” dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliği içinde fevkalade önemli olan Kıbrıs Ada’sında yapılan doğru siyasetin çok önemli olduğunu vurgulayan Tatar, “1974’te 1922’den çok az bir süre sonradır. Yani son yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti tekrar inşa edildi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 20 Temmuz 1974’te kurtuluşu ve bağımsızlığı kazandı. Bu coğrafyada milli varlığımız temelleri böylelikle yerleşmiş oldu. Doğru siyasetle Yunanistan’a bağlanmakta olan bir adanın tekrar geri alınmak suretiyle Türk Cumhuriyeti’nin kurulması çok önemli ve başarılı bir siyaset olarak ortaya çıkmıştır.“ diyerek sözlerini sonlandırdı.