34. AHİLİK HAFTASI KUTLANDI
October 6, 2021
by
byd
Üniversitemiz Ahi Evran Anadolu Müteşebbisliği Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen 34. Ahilik Haftası Ankara Kulübü Seğmenlerinin katılımıyla coşkuyla kutlandı.
Anadolu'da Ahilik teşkilatının kurucusu, çok yönlü ilim ve fikir insanı Ahi Evran'ın doğumunun 850. yılı olan 2021 yılı, UNESCO tarafından anma ve kutlama yıl dönümleri arasına alındı. Üniversitemiz Ahi Evran Anadolu Müteşebbisliği Araştırma Merkezi tarafından geleneği ihya geleceği inşa için düzenlenen programa; Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Esnaf ve Sanatkârlar Derneği Genel Başkanı Mahmut Çelikus, OSİAD Başkanı Süleyman Ekinci, Enerji Bir Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, Anlara Ticaret İl Müdürü Yavuz Karaer, Tacikistan Büyükelçiği Diplomatı Bahtiyar Ahmadov, OSTİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı ve OSTİM Teknik Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Orhan Aydın, OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, OSTİM Teknik Üniversitesi Ahi Evran Anadolu Müteşebbisliği Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kala, OSTİM Teknik Üniversitesi Ahi Evran Anadolu Müteşebbisliği Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Hacı Bayram Bulgurlu katılım sağladı.
Hayata Dair Her Alanın Konusudur AHİLİK
Ankara Kulübü Seğmenlerinin gösterisiyle başlayan Ahilik Haftası kutlamalarında Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, “
Sanayinin kalbi olan OSTİM bölgemiz aynı zamanda sosyal hayatında kalbi. Üretimin olduğu yerde sosyal hayatında olduğunu göstermiş bir yerdir OSTİM. Reel sektörler üniversiteler arasındaki iş birliği ve öğrencilerin iş hayatının içerisinde olmasında pozisyon alması yeni açılan üniversiteler arasında gözde olmasını sağladı. Sadece Çıkrıkçılardaki ayakkabı tamircisinin konusu değildir Ahilik, hayata dair her alanın konusu olduğu gibi üretimin de konusudur. Binlerce işçiyi çalıştıran bir organize sanayi bölgesinde büyük bir fabrikadaki Ahilik anlayışıyla Çıkrıkçılardaki bir ayakkabı tamircisi aynıdır aslında.” şeklinde konuştu.
Devletin iş yükünün artması, birbirimize tahammülümüzün azalması, iş hayatındaki kilitlenmeler, iş gücü içindeki 10 sorunun 9’u Ahilik teşkilatından uzaklaşmamızla ilişkilendirilebileceğini vurgulayan Yılmaz, “Ahilik esnaf kültürünün merkezi aslında Ankara’dır. Burada bir Ahi Devleti kurma geleneği olması Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’yı tercih etme nedenlerindendi. Bozkırın ortasında küçük bir kasaba denilen Ankara, 12 medeniyet ve 5 bin yıllık bir tarih ve kültüre ev sahipliği yaptı.” dedi.
Dönüm Dolaşıp, Sığınıp Yeniden Dirileceğimiz Kentin Adıdır Ankara
Tanpınar Ankara’yı son kale, son sığınak olarak tanımlıyor. Dönüm dolaşıp, sığınıp yeniden dirileceğimiz kentin adıdır Ankara diyen Yılmaz, “her olumsuzlukta yeniden ayağa kalkacağımız, yeniden birbirimize karşı önyargıları azaltacağımız, üretimi yeniden başlatacağımız, kültürü sanatı yeniden ayağa kaldıracağımız, demokrasinin, katılımcılığın bütün güzelliklerin kentidir Ankara. Dolayısıyla Ankara bu alanda Türkiye’ye öncü olmalıdır. Bu duyguyu üniversitelerde yaşatmanın öneminin kavrayarak eğitim ve öğretime devam eden OSTİM Teknik Üniversitesi’ne teşekkür ediyorum.” şeklinde ifade etti.
Ahilik Bir Medeniyet Projesidir
ESDER olarak aşağı yukarı 20 yıldır çok çeşitli çalışmalar yaptıklarını belirten
Esnaf ve Sanatkârlar Derneği Genel Başkanı Mahmut Çelikus, “
Ahilik bir medeniyet projesi ki bunu şöyle ifade edebiliriz: dört temel esası var bize göre; sevgi, kardeşlik, üretim ve paylaşım. Medeniyet diyoruz ya bir masal gibi düşünürsek şu anda dünyamızın buna çok ihtiyacı var. Ülkemizin ihtiyacı var. Dünyamızın ihtiyacı var. Sevmeye ihtiyacı var, kardeş olmaya ihtiyacı var, ihtiyacımız var. En zor da belki paylaşmaya ihtiyacımız var.” şeklinde ifade etti.
Bugün 60 küsür İslam ülkesinin maalesef üretiminin bir Almanya kadar olmadığını vurgulayan Çelikus, “üretemiyoruz, üretsek bile katma değeri yüksek ürünler üretemediğimiz için halen köydeyiz. 5 tane akıllı telefona 5 ton buğday vererek böyle bir ticaret yapıyoruz. Bizim mutlaka Ahiliği eğer bugüne taşıyacaksak üretim esastı ve tabiatıyla da hemen arkasından paylaşım esası bir medeniyet bulmamız lazım.” dedi.
Ahilik Kültürünü Bilmeden Esnaf ve Sanatkâr Olmak Mümkün Değildir
OSTİM Sanayici ve İşinsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Ekinci,
“Ahilik bizim geçmişimiz, kültürümüz, bizi bu günlere taşıyan değerlerin bir bütünüdür. Ahilik kültürünü bilmeden esnaf ve sanatkâr olmak mümkün değildir.” şeklinde ifade etti.
Ekinci sözlerine “geçmişimizi bilmeden geleceğe ışık tutamayacağımız için bu kültürü yaşatmak her birimizin ayrı sorumluluğu ve vazifesidir. Bu sebeple bu etkinliği düzenleyen tüm paydaşlara teşekkür ederiz.” diyerek devam etti.
Ekinci, umuyorum ve diliyorum ki Ahiliğin etik değerlerden ayrılmadan çok daha bilimsel, ilmin ışığında, ahlaklı, geçmişine saygılı, geleceğine yön tutan bireyler yetiştirmeye devam ederiz diyerek sözlerini sonlandırdı.
Ahilik Dürüstlük ve Dayanışmayı Sanatla Birleştiren Bir Öğretidir
Ankara’nın Ahilik kültüründe önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum diyen
Anlara Ticaret İl Müdürü Yavuz Karaer,
“Ahilik toplumda yaşayan fertleri birbirine yaklaştırarak aralarında dayanışma kurmasını sağlayan, din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden herkese eşit muamele yapılan bir anlayışın simgesidir. Ahilik dürüstlük ve dayanışmayı sanatla birleştiren bir öğretidir.” şeklinde ifade etti.
“Geçmişten günümüze birlik ve dayanışmamızı sağlayan en önemli unsurlardan biri olan Ahilik kültürüne içinde bulunduğumuz ekonomik süreçte ne denli ihtiyaç duyduğumuzu bir kez daha görmekteyiz” diyen Karaer, “Merkezine inanç, ahlak ve insanı yerleştiren Ahilik kültürümüzün geçmişten geleceğimize aktarılmasına vesile olan bu organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Dünya Gelir Paylaşımını Yapamıyor
“Bugün bu Ahilik değerlerine bizim gerçekten ihtiyacımız var mı?” diye sözlerine başlayan
OSTİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı ve OSTİM Teknik Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Orhan Aydın, “
Dünyaya baktığınız zaman bir buhran, yaşanamazlık, adaletsizlik, çatışma ve hepimizi rahatsız eden ekran görüntüleri var. Ne yapmak lazım? Çünkü gücü elinde bulunduran sistemler şu anda hakikaten dünyayı yaşanamaz hale getiriyor. Dünya gelir paylaşımını yapamıyor. Ahilikteki kavramlar aslında bugünün dünyasının da ihtiyaç duyduğu kavramlar bana göre. Beraber üreterek ve paylaşarak, birbirimizi yok etmeden rekabet ederek, iş birliği ve güç birliği yapabiliriz.”şeklinde ifade etti.
Bizim Kümelenme Modelimizde de Ahilik İlkeleri Var
Türkiye’de Meslek Lisesi Çıraklık Eğitim Merkez ilk defa OSTİM’de kurulduğunu belirten Aydın, Almanya’dan getirilen bu modelin aslında Ahilikte usta-çırak ilişkisinin modeli olduğunu vurguladı. Biz böylelikle kendi değerlerimizi kaybettik diyen Aydın, kendi değerlerimizin daha insani, daha evrensel olduğunu, bu değerlerin; akıl, ahlak, adalet ve adap gibi bütün dünya medeniyetlerinin ortak cümleleri olduğunu belirtti.
Ahilik Geleneği Akıl, Adap, Ahlak ve Adalet Üzerine Şekillenmiştir
Ahilik, Ahi Evran-ı Veli tarafından 1200’lü yıllarda Anadolu’ya göç eden Türkmenlerin sanayi alanında vasıflı bir meslek sahibi hâline getirmek için kurulduğunu belirten
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, “
Ahilik kuruluşundan bugüne de kadim kültürümüzün en önemli müesseseleri ve gelenekleri arasında yer etmiştir. Ahilik geleneği dört temel ilke üzerinde şekillenmiştir. Çağımızda eksikliğini çok daha derinden hissettiğimiz bu dört temel ilkeyi her birimizin yeniden gözden geçirmesi gerekir” şeklinde ifade etti. Bu değerlerden ilkinin
“akıl”
olduğunu belirten
Yülek, “
Ahilik geleneği, bilginin yalnızca akıldan ibaret olmayışına; diğer değerlerle desteklenmesine daima vurgu yapmaktadır. Ancak bizler bugün yalnızca akademik bilgi ile “yetiştirilmiş; “değer” kavramından uzak bireylerin yarattığı dünyanın buhranına hemen her gün şahitlik etmekteyiz. Safi bilgi ile donanmanın insanlığa faydalı olmakta tek başına yeterli olmadığını çok daha iyi anlamaktayız. Er-Râzi’nin 1200 yıl evvel söylediği “
Bir dirhem ilim, bin okka edebe muhtaçtır.”
sözü günümüzde bilim etiğini açıklamak için hâlâ çok geçerlidir.” dedi.
“Makine İnsanlar” Dünyamızda Büyüyen Bir Sorun Haline Geliyor
Ahiliğin diğer iki temel ilkesinin
“adap ve ahlak”
olduğunu belirten Yülek, “Mesleklerinde mükemmel akademik bilgiyle donatılmış “makine insanlar” dünyamızda gittikçe büyüyen bir sorun haline gelmektedir. Biz ise insani değerlere haiz, dünyanın ve insanlığın sorunlarına duyarlı ve gerektiğinde bu konularda sorumluluk alabilen bireyler yetiştirmek gayretindeyiz. Model aldığımız Ahilik geleneğindeki usta çırak ilişkisi tam da bunu öğütlemektedir.” şeklinde ifade etti.
Ahilik’in dördüncü ve son ilkesinin ise
“adalet”
olduğunu vurgulayan Yülek, günümüzde bu sözcüğü sıkça duyduğumuzu ancak ne yazık ki göremediğimizi ifade etti. Bu dört Ahilik ilkesini usta ocağında öğrenemeyen kimselerin, ne meslek hayatında ne toplum hayatında adil olmasının da mümkün olmadığını dile getiren Yülek, Ahilik’in adalet kavramı organizasyonundaki her kademeyi, her farklı unsuru hak ile değerlendirmeyi esas aldığını belirtti.
Ahilik’in Yaşatılması Yolunda, Bir Tohumu Bugün Ünivesitemizde Ekiyoruz
Bugün aynı topraklarda yaşayan, aynı havayı soluyan bizler de OSTİM ekosistemi içerisinde bu geleneği; işletmelerimiz ve paydaşlarımızı bir araya getirdiğimiz kümelerimizle sürdürmek ve gelecek kuşaklara aktarmak için çaba sarf ettiklerini belirten Yülek, “Sanayi Dünyasının Üniversitesi” olarak bu misyonun eğitim kısmında yer alarak yeni kuşakları Ahilik felsefesiyle yetiştirmenin bilinci ve sorumluluğunu taşıyoruz. Bu hedefe ulaşmak için yetkinlik bazlı bir eğitim modeli izliyoruz.” dedi.
Ayrıca Ahilik felsefesini eğitim sistemimizin ana ilkelerine işlemekle de kalmadıklarını ifade eden Yülek, “bu modelin akademik anlamda araştırılması ve yaygınlaştırılması için de Üniversitemizde Ahi Evran Anadolu Müteşebbisliği Araştırma Merkezini hayata geçiriyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu etkinlik de Merkezimizin ilk faaliyetlerden. Daha nicelerinde de bir arada olacağımıza inancımız tam. Biz Ahilik’in yaşanması ve yaşatılması yolunda, bir tohumu bugün, burada, Ünivesitemizde ekiyoruz. Bu tohum gençlerle filizlenecek; gönlünde ve fikrinde Ahilik bilinci olan bireylerden oluşan bir ormana dönüşecek.” dedi.
1205’te Selçuklu döneminde Ahi Evran’ın başlattığı ve müteakiben Osmanlı döneminde Ahi-Baba’ların öncülüğünde Osmanlı’da devam eden madi ve kültürel kalkınma örneği olan Anadolu Sanayi Devrimini anlatan
Üniversitemiz Ahi Evran Anadolu Müteşebbisliği Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kala,
yeni açılan merkezin hedeflerinden bahsetti. Selçukludan Osmanlı’ya ve Cumhuriyet Dönemine kadar Ahilerin geliştirdikleri ve ürettikleri yüzyılı aşan ürünlerimiz ve üreticileri ilk kez bu ansiklopedide anlatılacağını vurgulayan Kala, Merkezde kurulacak ihtisas heyeti öncülüğünde öncelikle şehirlerimizde Ahilerin geliştirip ürettiği coğrafi İşaretli yüz yılı aşan ürünlerin araştırılıp tespiti ve coğrafi işaret tescillerinin yapılması sağlanacağını ifade etti.
Ahi Evran Anadolu Müteşebbisliği Araştırma Merkezi’nde oluşturulacak ihtisas komisyonunun öncülüğünde kurulacak müzede; Ahilerin geliştirdiği yüzyılı aşan meslekler-markalar-patentler ile ürünlerden örnekler tespit edilip sergileneceğini belirtti. Müzede ayrıca; Ahi Fütüvvetnameleri, Ahi Şecerenameleri, Ahi meslek nizamları, ürün kalite standartları örnekleri yer alacaktır.
Prof. Dr. Ahmet Kala, açılması planan müzede Ahi Baba öncülüğünde Ahi ürünlerinin alınıp satıldığı, Ahi üreticinin kümelenerek üretim yapan dükkan ve atölyelerde usta-kalfa-çırak hiyerarşisi içinde yaptıkları üretim, Ahi Bacıların hanelerde yaptıkları ev sanatları üretimi, toptan ve perakende piyasaları anlatan canlandırmalar yapılacağı ifade edildi.
Ahilik, Ahi Evran, Ahi Evran’ın geliştirdiği sektörel iş bölümüne dayalı kümelendiğini belirten Kala, üretim modeli, kümelenerek üretim ölçekleri, Anadolu Sanayi Devrimi konuları üzerine merkezdeki hocaların danışmanlığında yüksek lisans ve doktora tezleri danışmanlık hizmeti verileceğini ifade etti.
Ahiliğin günümüzdeki öneminden bahseden
Üniversitemiz Ahi Evran Anadolu Müteşebbisliği Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Hacı Bayram Bulgurlu,
Anadolu’da Ahîliğin kurucusu olarak bilinen ve İran’ın Hoy şehrinde doğan Şeyh Nasîrüddin Mahmûd (ö. 1262), sonraları Ahî Evran ismiyle anılarak UNESCO’NUN 2021 yılını Ahi Evran yılı ilan edildiğini ifade etti. Bulgurlu, merkezin kuruluş amacını ve hedeflerini vurguladı.
in AERO-DUYURU