Rektörümüz Prof. Dr. Murat Yülek, TRT Haber Ekonomi 7/24 programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
August 3, 2019
by
byd
OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, ABD’de faizlerin inmesinin bütün dengeleri değiştirdiğini, sene sonuna kadar da Amerikan politika faizlerinin devam etmesinin söz konusu olduğunu belirterek, “Ne tarafa doğru gideceğini şu anda, kısa vadede görmek çok zor fakat ben bayrama kadar biraz daha TL’nin güçlenmesini bekliyorum.” dedi.
Amerika’da faizlerin inmesinin bütün dengeleri değiştirdiğini, sene sonuna kadar da Amerikan politika faizlerinin devam etmesi söz konusu olduğunu ifade eden Yülek, “Biz de hemen hemen aynı zamanda faizleri indirdik. Fakat hemen arkasından Amerika’daki indirimler gelince bizde Dolar’da daha evvelden beklenen etkinin tam tersi bir gevşeme, TL’nin değerlenmesi şeklinde ortaya çıktı. Muhtemelen şu anda da bu hafta içindeki ana konuşma da, tartışmalar da Çin ile Amerika arasındaki ticaret savaşlarının sıcak hale dönmesi, Asya borsalarındaki gerileme bunun etkisi; dolayısıyla birbirine ters çok hızlı, yüksek frekanslı değişiklikler var. Ne tarafa doğru gideceğini şu anda, kısa vadede görmek çok zor fakat ben bayrama kadar biraz daha TL’nin güçlenmesini bekliyorum.” dedi.
ABD’deki siyasi, ekonomik durum ve Çin’le olan ticaret savaşlarının etkisiyle altının önümüzdeki dönemde biraz daha güçlenecek gibi gözüktüğünü dile getiren Murat Yülek, şunları kaydetti: “Siyasi ve ekonomik dengesizlikler altını güçlendiriyor. Dolayısıyla bu yıl içinde bu durum devam edecek. Buna şöyle de bakabiliriz: ABD’de Başkan Trump’un dönemi ne kadar devam edecek? Orada da önümüzde daha bir sene var. Ondan sonra da tekrar seçilme ihtimali var. Dolayısıyla bu dönemlerde altının güçlü olmasını bekliyoruz.”
Programda borsaya ilişkin analizlerini de paylaşan Yülek, Borsa İstanbul’un, dünya ölçeğinde en çekici borsalardan bir tanesi olduğunu vurguladı. Bir finansal varlığın getirilerine göre bakıldığında Türkiye borsasının halen çok çekici olduğunu söyleyen Rektör Yülek, şu tespitleri aktardı: “Belli dalgalanmalar oluyor. Şu sırada da pozitif bir dalgalanmanın içindeyiz. Tekrar bir giriş var; hatta yurt dışından da giriş var şu sırada. Dolayısıyla 2019 olarak baktığımız zaman yüzde 10’a yakın bir artışın içindeyiz. Eğer siyasi ve diğer ekonomik negatif gelişmeler çok etkili olmazsa borsanın geleceğinin iyi olması lazım. Hem içerindeki, hem dışarıdaki seçimler; ABD’deki seçimler, ticaret savaşları vs. bunlar göz önüne alındığı zaman borsa biliyorsunuz ona karşı en dalgalı, yani siyasi değişikliklere karşı en çok etki veren finansal piyasa, borsalar.”
OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, TRT Haber yayındaki açıklamalarında, döviz, büyüme ve enflasyona ilişkin özetle şu görüşlere yer verdi:
Dolar
“Kur değeri olarak baktığımız zaman; bunum hem akademisyenler, hem piyasadaki yatırımcılar çok yakından izliyorlar. Bizim bildiğimiz konu şu ki; kurun geleceğini projekte etmek imkânsız, teknik olarak mümkün değil. Eğer mümkün olsa birileri bu işlerden çok para kazanırlardır. Biliyorsunuz bazı dönemlerde kura yatırım yapanlar kazanıyorlar, bazı dönemde kaybediyorlar. Akademisyenler buna baktığı zaman, ‘Orta vadede her şey sıfırlanır.’ Diyorlar, çünkü bunu bilebilmek mümkün değil. Türkiye’de kur son bir senede belli sıçramalar yaşadı. Şu anda TL’nin değeri; Dolar’a, Euro’ya karşı baktığımızda olması gereken değerin daha altında. Bu, bizim ihracatçılarımız için iyi bir şey, bundan her ne kadar istediğimiz kadar yararlanmıyor olsak da. Bu ne demek peki başka? Eğer başka bir faktör bizi negatif etkilemezse TL’nin değer kazanmasını bekleriz. Negatif faktör nedir; belirsizlik. Türk ekonomisi veya dünya ekonomisi ile ilgili belirsizlikler, TL’ye değer kaybettirecek. Eğer bunlar olmazsa normal şartlar altında TL’nin değer kazanması beklenir.
Bir taraftan başka faktörler de var; derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin ekonomisi hakkında verdiği negatif kararlar var. Eğer negatif diğer faktörler etkili olmazsa bizim TL’nin değerlenmesini beklememiz lazım. Eğer negatif faktörler çok güçlü olursa yine belli sıçramalar yapabilir fakat orta vadede Dolar’ın nerede olacağını Türk ekonomisinin yönetim kalitesi belirleyecek.”
Enflasyon
“TL’nin değer kazanması enflasyon açısından bizim işimize yarıyor. Bundan sonra büyük bir şok gelmezse; kalıcı olarak gelmesi zor, kurlar da uluslararası piyasalardaki meta fiyatları bunlar da enflasyonun aşağı doğru inmesi eğilimini destekliyor. Ancak arada bir makro şok gelir, kurlarda tekrar bir hareketlenme olur veya dünya ekonomisi -olmayacak bir şey ama- hızlanır, meta fiyatları yükselir; bunlar o zaman iç ekonomimize etki edebilir.
Bu senenin sonu iki basamaklı; o kesin. Gelecek senenin sonu da büyük ihtimalle iki basamaklı olarak gözüküyor. Fakat öngöremediğimiz güzel gelişmeler olursa, şu anda uluslararası gelişmeler bizi çok destekliyor; ABD’nin faiz indirimine gitmesi, artık bundan sonra yükselişi bırakın daha da bu indirimin devam edeceği beklentisi, dünya ekonomisinin ticari savaşlar nedeniyle yavaşlaması enflasyon açısından bizim işimize yarıyor. O zaman uluslararası fiyatlar düşüyor. Bize de enflasyon olarak olumlu yansıyor. Dolayısıyla 2020’nin sonlarında iki basamaklı olma ihtimalimiz yüksek ama olumlu gelişmeler daha güçlü gelirse belki 2020’de böyle hafif yüzde 10’ların biraz altında 9’lara inme ihtimali belki olabilir. 2021’de hükümet, işleri kontrol altında götürebilirse 2021’de inme ihtimalimiz kalıcı olarak oldukça yüksek."
Büyüme
"Enflasyonla birlikte büyümeyi de düşünmek lazım. Bu ikisi birbiriyle çok yakından ilişkili. Eğer bir ekonomi dışarıya kapalı ise, yani hiç ticaret yapmıyorsa ekonomi ne kadar güçlü olursa, enflasyon o kadar yüksek çıkıyor. Uluslararası iktisada açıksa o zaman olay karışıyor. Uluslararası meta fiyatları vs. işin içine giriyor. Bizim şu anda kurun yüksek olması enflasyonu, ihracatı da olumlu etkiliyor. Rakamlara baktığımız zaman şöyle bir durum var: İhracatı istediğimiz kadar güçlü bir yukarı doğru çekemiyor kur. Fakat ithalatı çok hızlı bir şekilde bastırıyor. 18 milyar Dolar’lık ithalatta düşü var, 5-6 milyar dolarlık son 7-8 ayda ihracatta yükselme var. Bu bizim dış ticaret açığımızı düşürüyor, kırılganlığımızı azaltıyor. Eğer içeride büyüme canlanırsa bu denklem tersine dönebilir. İkisini hükümetin birlikte götürmesi gerekiyor. Büyümeyi etkileyen an faktörlerden birisi de kredi faizleri.”
in AERO-DUYURU